Türkiye' de bir çok insan animelerin farkına daha yeni yeni varmaya başlamaktadır. Tabii buna oranla belli bir kesim de animeleri yakından takip etmektedir. Bu çoğunluk günden güne artmakla beraber animeye bakış açısı gittikçe genişlemektedir. Televizyonda yayınlanan bir çok çizgi filmin yanında animelerin de gösterilmesi bu etkinin içindedir mutlaka. Tabii bu etki daha çok animeyi bilmeyen kişiler için sadece çizgi film olarak anılmasıyla kalmaktadır. Animenin yayılması ile birlikte insanlar çizgi film ile animeyi ayırt etmeyi başlamışlardır. Animenin kısaca tanımını yapacak olursak: Japon animasyon çiziminin her yaşa hitap eden konularıyla bütünleştirilmiş halidir. Kendine has çizimleri olması ise onu daha özel yapmaktadır. Koca gözler, rengarenk saçlar, uzun bacak ve eller gibi. Bu yüzde ki koca gözler insansı duyguları daha iyi hissettirebilmektedir. Örneğin; ağlama sahnesinde ki yüz ifadeleri oldukça gerçeğe yakındır. Bu özellik animeyi gerçek hayata daha yakın göstermektedir.

Türkiye'de yayınlanmış bir çok animenin izleyici kitlesi oldukça yüksektir. Bu yüzden ülkemizde de animeye olan ilgi artarak devam etmektedir. Teknoloji hızla geliştiği için artık interneti olan herkesin daha çok animeyi tanıyıp onları izleme şansı artmıştır. Bunlara ek olarak bir çok anime sitelerinde animeler hakkında oldukça geniş bir arşiv bulabilme ve animenin geçmişinden günümüze kadar olan gelişimini öğrenebilme imkanları doğmuştur.

candyAnimenin çocuklara, gençlere ve büyüklere hitap etmesi ise konularının çok çeşitli bir biçimde oldukça iyi yansıtılmasıyla olmuştur. Türkiye'de bir çok çocuk Candy (Şeker kız Candy) ile büyümüştür. Bunun yanında bu çocukların aileleri de yani bizim ebeveynlerimiz dahi bu animeyi zevkle akşam vakitleri hep birlikte izlemişlerdir. Ki bunu kendi ailemden bilirim. Ve Candy'nin yayınlandığı tarihlerde herkesin bu animeye nasıl bağlandığını da yakından görmüşümdür.

Bir animenin bir çocuğu bırakın tüm aile halkının benimseyerek izlemesi o yapıtın gerçekten ne kadar güzel olduğunu göstermektedir. Elbette, bunun yanısıra Sailor Moon animesi de bu şekildedir ki. Bunun dışında tamamen büyüklere yönelik animeler de vardır. Korku ve şiddet içeren veya daha farklı bir şekilde bilim kurgunun karışımı ve fantazi dünyasının en uç noktalarında gezinen hikayelerin oluşturduğu animeler gibi. Vampirleri anlatan bir anime Hellsing, korku öğeleri olan bu anime daha çok büyüklere yöneliktir veya Toki wo Kakeru Shoujo (Zamanda Sıçrayış Yapan Kız) adlı bilim kurgu üzerine kurulu, hem büyüklere hem gençlere hem de çocuklara hitap eden anime yapıtları da vardır.


Animenin doğuşu ise "manga" adı altında oluşturulan yeni bir çizim sanatından doğmuştur. Daha önce de dediğim gibi koca gözler uzun ince bacak ve kollar gibi çizilen çizimlerdir bunlar. O zaman daha kolay ve maliyeti düşük diye mangalar yaygın olmaktaydı daha sonra zamanın hızla değişmesiyle bu sanat televizyona da yansımış ve böylece anime ortaya çıkmıştır. Manga çizerlerine "manga-ka" denilmektedir. Mangakalardan, Dr. Osamu Tezuka, üretkenliği ve kazandırdığı teknikler sayesinde 'Manganın Babası' ve 'Manganın Tanrısı' unvanını almıştır. " Geniş gözler" Japon anime stili Tezuka tarafından icat edilmiştir. En iyi bilinen animeleri Astro çocuk ve Kimba beyaz aslanı'dır. Animenin babasıdır ve Japonya'nın Walt Disney'idir. Yeni mangakalardan ise, Arina Tanemura bir mangaka olarak oldukça başarılı işlere adım atmıştır. Bunlardan en ünlülsü Fullmoon (Dolunay) ve Kamikaze Kaito Jeanne'dir.

Animeyi ekrana uyarlayanlara da animasyoncu denmektedir. Günümüzün ünlü animasyoncularından, Hayao Miyazaki başarılı filmleri Porco Rosso ve Princess Mononoke'nun ardından Spirited Away filmiyle büyük bir ses getirmiştir. Bir diğer animasyoncu Mamoru Oshii Japon anime ve live action yazarlığı ve yapımcılığında kendine özel bir çizgi çizmiştir. Ghost in The Shell filmleri serisiyle oldukça büyük bir üne kavuşmuştur.



Japonya'daki animasyon sanatı bu tür ünlü anime filmleri ve serileri ile dünyaca beğenilmiş, büyük bir hayran kitlesine sahip olmuştur. Geçmişten günümüze yeni animeler yapılmakta ve her biri büyük beceri, düşünce ve felsefeyi ön plana çıkartmaktadır. Bir mangakanın hayal gücünün yanısıra bilgi birikimine de ihtiyaç duymaktadır. Ghost in The Shell'deki akilane yaklaşımları ve felsefi konuşmaları dışında filmin konusu da başlı başına bir baş yapıttır. 2006 yılında tüm festivallerde ilgi gören ve 26. İstanbul Film Festivali'nde gösterilen Paprika'nın kurgusu ve mantıksallığı ile büyük bir beğeni toplamıştır.


Japon animasyonunun bu başarısı Türkiye'de olukça ses getirmekte ve anime kültürünü yaygınlaştırmaktadır. Şunu da söylemek gerekirse artık bir çok kişi anime ve manga kavramını biliyor. Biri yanlış ifade etse başka biri bunu düzeltebilmektedir. Yani Türkiye'de anime biliniyor ve büyük bir anime kitlesi bulunmaktadır ve her geçen gün artacağından şüphem yok.

Kategoriler:
Etiketler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu