Bir animasyoncu olan Hayao Miyazaki başarılı filmleri Porco Rosso ve Princess Mononoke'nun ardından Spirited Away filmiyle büyük bir ses getirmiştir. Bu filmlerin sağladığı başarıları hakkında 2001 Aralık ayında Paris'te yaptığı bir röportajını sizler için Türkçe'ye çevirdik.
Filmlerinizin hepsini senaryosuz yaptığınız doğru mu? Bu doğru. Benim biten bir hikayem yok ve biz bir filme başlarken hazırlarım.Benim fazla zamanım yok. bu yüzden hikaye ben çizmeye başladığım zaman gelişmeye başlar. Hikaye gelişirken, eserde devamında geliyor. Hikayenin nereye gittiğini biz asla bilmeyiz.. Bir animasyon filmi yapmak tehlikeli bir yoldur ve ben onu farklı olmasını isterim. ama ne yazık ki benim çalıştığım yol da diğer herkes zorunlu olarak bana uyum sağlarlar. Fakat çalışmalarınızda, karakterlerinizin bir çok temel özelliği üstünde empati kurduğumu hayal ederim. Çoğu sorun benim empatim ile karakterler değildir. Filmin uzunluğunu planlamaktır. Filmin uzunluğu ne kadar olmalıdır? 3 saat mi yada dört saat mi olmalıdır? İşte bu büyük bir problemdir. Ben yapımcım ile çoğunlukla bu konu hakkında tartışırım, film uzun olacaksa bir yıl daha ekstradan vermek ister fakat ekstradan bir yıl vermek istemez aslında, beni korkutmak ve işimin başına dönmem için söyler .Ben gerçekte işimin bir yıl daha uzamasını istemem sonradan onun söyledikleri yüzünden işimin başına dönerim daha fazla dikkatli ve hızlı olmaya çalışırım. Başka konu, yönetirken bağlı kalırım elemanlarımı atarken en iyi şekilde kullanmaya çalışırım.onlar benim arka planıma uymayan ön planlar yapıyorlarsa asla israf etmem ve en iyi şekilde kullanmayı bulmayı denerim.
Bir karakter yaratıldığı andan itibaren, karakter hikayeye asla düşürülmedi ve her zaman karakter filmin sonunda mı sonlanır? Karakterler tekrardan doğar, tekrarlardan onlar hakkında düşünülür. Başımda ana hatları vardır. Kendimi karakterin yerine koydum ve karakter gibi hikayedeki bir çok yeri, bir çok zamanda ziyaret ederim. Bundan sonra karakteri çizmeye başlarım, ama defalarca bir çok zaman içinde bir çok kere yaparım. Ve son teslim tarihinden önce bitiririm.
Karakterleriniz ile kişisel bir bağlantınız var ve filmlerinizin çoğunda ana karakterlerin, genç kızlar olduğunu nasıl açıklarsınız? Burada bu konuya cevabım oldukça karışık olacaktır, bu yüzden sadece bu diyeceğim yeterli olur çünkü ben kadınları çok seviyorum (Gülüşmeler)
Spirited Away deki başrol karakter Chihiro diğer filmlerinizdeki kahraman kadın karakterlerden farklı bir tip olduğu görülüyor. O daha az kahraman ve biz onun arka plandaki motivasyonu hakkında bilgi edinemiyoruz. Chihiro'yu bu gibi bir yapı karakter olarak seçmedim, çünkü Japonya'da onun gibi bir çok genç kız var. Onlar daha fazla ve daha fazla duygusuzlaşmaya çabalarlar , bu aileler onları mutlu tutmaya uğraşırlar. Bu sahne Chihiro'nun babasının onun adını söylediğinde Chihiro tepki vermedi. İkinci kez çağırdığında cevap verdi. Elemanlarımın çoğu ikinin yerine üç kere yapmamı söyledi, çünkü bu günlerde bu gibi olan bir çok kız var. Ailelerinin çağırmalarına acele tepki vermiyorlar. Bu filmi yapmamdaki amacım on yaş grubu için bir filmin olmamasıdır. Karakteri bir arkadaşımın kızını gözlemlememle oluştu. filmde kız yoktu. Doğrudan bu konuşmalar filmlerde yoktu. Elbette kızlar filmlerde kendi yaş grubunu içeren karakterleri görmekten hoşlanır. Ama onlar tanımazlar kendilerini çünkü onlar, hiç kendilerine benzemeyen hayali karakterlerdir. Spirited Away ile söylemek istedim onlara "Endişelenmeyin, elbette filmin sonunda sizin için bir şey olacak" sadece sinemada değil hatta günlük hayatta. Bir kadın kahraman olabilmek için uçması yada imkansız bir şeyler yapması gerekmez. Sizin Japonya'da her yerde karşı karşıya gelebileceğiniz bir kız Chihiro'nun karakteriyle ilgili olarak onun hareketlerini her zaman yazdım ve çizdim. Ben her zaman sordum kendime acaba arkadaşımın kızı veya arkadaşları yapması gerekeni yapabilecek mi bu Chihiro için verdiğim görev veya meydan okuma sahneleri için kriterimdi. Meydan okumaları geçerek bu küçük Japon kızı yetenekli bir kişi oldu. Bu filmi yapmam üç yılımı aldı arkadaşımın kızı şimdi on üç yaşında ve buna rağmen O filmi hala sevdi ve bu beni çok mutlu etti.
Siz çizim notlarına başlarken hikayenin sonunun ne olduğunu bilmediğinizi söylediniz. Bir kesin yöntemi var mı veya hikayenin sonuna ulaşmak için bağlı kaldığın düzen var mı? Evet, orada bir iç düzeni var, hikayenin kendi isteği, bitime hangisi yol gösterir bana. Spirited Away'da 1415 farklı tahmin var. Yapım başlarken, 1200 olarak hayal etmiştim. Ama film bana hayır dedi, film 1200 den daha fazla olmalıydı. Bu filmi yapan ben değilimdir. Film, kendini yaptı ve benim şansım yoktu lakin izledim.
Ayrı ayrı tekrarlayan temaları sizin çalışmanız olan Spirited Away'in yapımındaki nostalji temasında belirli bir biçimde görebiliriz. Siz, önceki işinize ilişkin bu filmi nasıl görürsünüz? Bu zor bir soru. nostaljiye inanırım bir çok görünüşü var ve bu sadece yetişkinlere özel bir şey değildir. Bir yetişkin yaşamlarında kesin bir zaman için nostaljiyi hissedebilir fakat ben çocukların da nostaljiyi hissedebileceğini düşünürüm. O, duyguları paylaşan çoğu insan oğlundan biridir. o şeylerin birisi bizi insan yapar. ve çünkü Eğer bu zor olarak tanımlanır. Nostaljiyi, Tarkovsky'nin yaptığı nostalji filmini görünce, nostaljinin evrensel olduğunu anladım.Japonca kelimelerde Nostalji kelimesi yoktur, buna rağmen biz onu Japonya'da kullanırız. Benim bu filmde anlayabildiğim gerçek, yabancı bir dili konuşamadığım nostaljinin bütünüyle paylaştığımızı bir şey olduğu kastedilir. Siz yaşarken, bir şeyleri kaybedersiniz. O, hayatın bir gerçeğidir. Bu yüzden, nostaljiye sahip olmak herkes için doğaldı. Spirited Away ile sizin önceki filminizi karşılaştırdığımda bana çarpan yazarın gerçek özgürlüğüdür. Film ve hikayenin her yerinde dilersiniz mantıktan ayrı olarak, aynı bir heyecanı alabilmeyi. Mantık beynin ön lobunu kullanıyor, bu bütünüdür. Fakat siz mantıkla bir film yapamazsınız. Veya siz ona farklı şekilde bakarsanız, herkes mantıkla bir film yapabilir. Ama yolum mantığı kullanmaz. Bilinçaltımın derinlerine girmeyi denerim. Bu yöntemin içinde belirli bir anda, Kapak açılır ve çok farklı fikirler vizyonlar serbest kalır. Bunlarla bir film yapmaya başlayabilirim. ama belki daha iyidir bu tamamen açılmayan kapağınız. Çünkü bilinç altınızı yayınlarsanız. Sosyal veya aile hayatınızı yaşamak gerçekten zor olur. Bilinen insan beynine inanırım ve biz kendimizi anladığımızdan daha fazlasını algılarım. Beynimin önü bana herhangi bir sinyali göndermez. Seyircilerin hatırı için, kesin bir yolda bir sahneyi almalıyım. Filmin sonun ne olduğu oluşturmak için, Chihiro'nun, tren sahnesinin tümünü kendi başına alması, bu benim için filmin bittiği yerdir. İlk zamanı hatırlarım treni yalnız aldım ve duygularım ne zamandaydı. Sahnenin aldığı duygular önemliydi, trenin penceresinden geçen bir bakış değil. Dağlar veya ormanlardan hoşlanırım. ilk zamanı hatırlayabilen çoğu insanlar trenin tümünü kendi başlarına aldılar, Trenin dışı manzaraların önemsiz kısmını tamamıyla hatırlarlar çünkü oraya odaklanmışlardır. Bu yüzden trende bakış olmalıydı. Fakat önceki olay yerlerinde onun için şartlar yaratmıştım. Yağmur yağarken çevre su ile dolmuştu. Lakin sahneye kadar geldim, o sahnenin sebebini bilerek yaptım. Benim o an kendime söylediğim "Nasıl şanslı bu okyanusu yaptım"(Gülüş). O sahnede çalışırken, bir bilinçsiz yolda çalıştığımı anladım. Bu hikayenin yaradılış rehberi daha fazla derin şeyler basit mantıkla verilir.
Çoğu filmde batı veya Avrupa manzaralarını kullandınız. Örneğin Laputo ve Porco Rosso. Diğerleri ise Japonya manzaralarıdır. Temel kısmı siz karar verirsiniz belirli bir filmde filmin ayarı nedir? Benim geniş resim stokum ve manzaralı resimlerim var bunu filmlerde kullanmak için yaptım. Hangisinin olacağını tamamen ben seçerim o anda biz filme çalışmaya başlarız. Genellikle yapımcımla seçimi yaparız ve ona bağlı kalır. Çünkü hatta o anda filmi yapmak isterim. Belgeleri toplamak için devam ederim. Bir çok bagajımla beraber seyahate çıkarım. Dünya'nın içinde günlük hayatın resimleri var. Ben resmetmek isterim. Bir filmi banyoya koyup yapmak, Spirited Away'den hoşlanır, bir şeydir. Halk banyolarını ziyaret ederken Ben çocukluktan bu yana düşünmüşümdür. 13 yıl önce filme başladığımda Totoro'nun orman ayarları hakkında düşünmüşümdür. Laputa da aynı şekilde, Filmi yapmadan yıllar önce bu filmin yerleri hakkında düşündüm. Bu yüzden bu fikirleri şekilleri taşırım ve seçmeyi o anda yaparım ve artık filmi yapmaya başlarım.
Pozitif bir duygu, umut ve adamın iyiliğindeki inanç hızlıdır. Sizin filmlerinize ilave ettiğiniz bir şey var mı? Gerçekte ben kötümserim. Ama filmi yaparken, çocukların üstüne karamsarlığımı yansıtmak istemem. O kısımda tutarım. Yetişkinlerin çocukların dünyasını vizyonunu kabul ettirmek zorunda olduğuna inanmam. Kendi vizyonlarını kendileri biçimlendirir çocuklar. Onların üstünde kendi vizyonlarımızı mecbur etmemize ihtiyaç yok.
Bu yüzden siz bu filmlerinizi tüm çocukları amaçlayarak mı hissedersiniz? Porco Rossonun, çocuklar için bir film , olduğunu asla söylemedim. Düşünmedim ben onu. Fakat Porco Rosso 'dan ayrı, tüm filmlerim çocuklar için yapılmıştır. Orada diğer Birçok kişi yetişkinlere göre film yapmakta. Bu yüzden ben onlardan ayrılıp çocuklara konsantre olacağım.
Ama minyonlarca yetişkin sizin filmlerinizi seyrediyor ve işinizin dışında pek çok zevk verir. Elbette bu bana zevk verir. Basitçe koyun, çocuklar için bir film olduğunu düşünürüm ve hatta yetişkinlerde bile bağımlılık yaptı. Karşısı her zaman doğru değildir. Filmler arasında tek fark çocuklar için ve yetişkinler için filmlerde, çocuklar için yapılmış olanda, yeni bir başlangıç yaratmak için bir şans her zaman var. Yetişkinler içinse bazı şeyleri değiştirmek için fazla yol yok. Ne olmuşsa olmuştur. Bu özel yoldaki etkili hikayeler bizim gibi insanlar için gerekli olduğunu hisseder misiniz? Ben bir anlatıcı değilim. Resim çizen bir adamım (Gülüşler). Bununla beraber ben hikayenin gücüne inanırım. Ben hikayelerin, insanların yaşamlarının oluşumlarında önemli bir rol oynadığına inanırım. Bu onları uyarabilir, şaşırtabilir ve dinleyicilere ilham verebilir.
Çocuk hikayelerinde fantezinin gereksinimine inanır mısınız? Ben, hayal gücü anlamında fantezinin çok önemli olduğuna inanırım. Biz günlük realiteyi kapatıp yapıştırmayız fakat kalbin, aklın ve hayal gücünün realitesine oturanı ulaşılır. Bu şeyler hayatta bize yardım edebilir. Fakat fantezi kelimesini kullanırken dikkatli olmalıyız. Japonya'da fantezi kelimesi günlük hayatta her yerde karşımıza çıkar TV şovlarından video oyunlarına sanal realiteye kadar. Fakat sanal realite realitenin bir inkârıdır. Hayal gücümüzün güçlerinin açık olmasına ihtiyacımız var hangisi realiteye bir şey getirir. Sanal realite insanları hapseder. Benim işimde uğraştığım bir ikilem bu sanal dünyalar ve hayal gücü dünyalarını aralarında dengelemek.
Her ikisinde de Spirited Away ve Porco Rosso da insanlar domuzlara dönüşüyor. Bu domuz merakı nereden geliyor? Çünkü develer ve zürafalardan daha kolay çizmek (Gülüşmeler). Benim söylemek istedim onların çok çok iyi olduğu. Domuzların davranışı insan davranışına çok benzer. Ben domuzlardan gerçekte aslında hoşlanırım. Güçleri zayıflıkları gibi. Biz, yuvarlak karınlarımızla domuzlara benzeriz. Onlar bize kapalıdırlar.
Sahnedeki çürük ırmak tanrısının konusu ne? Japon mitolojisine göre mi uyarlandı? Hayır, o mitoloji ile alakası yok, fakat o benim kendi tecrübemden. Şehir dışında yaşarken oraya yakın bir ırmak vardı.Nehri temizleyen kişileri izlerken nehrin temelinin ne olduğunu gördük, bazı yerleri bozuktu.Irmakta tekerleğiyle su yüzüne çıkan bir bisiklet vardı. Onu almanın kolay olduğunu düşündüler fakat zordu çünkü yılların üzerinde topladığı tüm kir yüzünden çok ağırlaşmıştı. Şimdi onlar nehri temizlemek için uğraşıyorlar. Yavaş yavaş balıklar geri döndü yani her şey tamamen kaybedilmedi.. Onların nehirden çıkardıkları gerçekten çok kötü kokuyordu. Herkes yıllar boyunca ırmağa hep çöp atarak büyük bir karışıklığa neden olmuşlar.
Tüm filminiz için filmlerinizden örnek aldığınız önemli bir sahne var mı? Çünkü ben bir işe başlarken hikayem tam net değildir, her bir sahne örnek bir sahnedir. Ebeveynlerin domuzlara dönüştüğü sahnede, o filmin önemli bir sahnesiydi. Fakat bundan sonraki diğer sahneler ondan daha önemliydi.Chihiro sahnede ağlarken, Ben şarıl şarıl akan çok büyük göz yaşları istedim.. Fakat benim hayal ettiğim gibi sahnede canlandırma tam başarılı olamadı. Çok merkezde bir sahne yok çünkü her bir sahneyi takip eden olaylar kendi problemlerini oluşturur. Ama Spirited Away'ın iki sahnesi, film için sembolik olabildi. Birinci sahnesinde arabanın arkasındaki küçük kız gerçekten yaralanabilirdi. Ve diğer son sahnede Dünyayı hayat dolu bir yüz ile karşıladı. Bunlar karakterinin gelişmesini gösteren Chihiro'nun iki portresidir.
Sizin tesirinizin yer aldığı uzaktaki diğer filmlere ve yönetmelere gider misiniz? Biz 1950'li yıllarda filmler ve film yapımcılarına yol gösterdik. Bu zamanda bir çok fil izlemeye başladım. Bana sözünü gerçekten geçirebilecek tek bir film yapımcısı olan Fransız animasyoncu Paul Grimault'tur. Fakat ben dünyanın her yerindeki ülkelerden pek çok film izledim fakat çoğunlukla direktörlerin adlarını hatırlamam. Bu yüzden hatırlayamadığım diğer isimlerden özür diliyorum. Bir Rus yapımı olan kar kraliçesi (Snow Queen) filmi benden şüphesiz etkilenmiştir. Aynı dönemdeki animasyon yöneticiler Rusya'dan Yuri Nordstein ve Kanada 'dan Frederick bekar'a saygı duyarım. Özellikle Nordstein, gerçekten sanatçı unvanına layık bir kimsedir.
Sonraki projeniz ne olacak? Siz bir şeyle şu anda çalışıyor musunuz? Stüdyo Ghibli müzesi açtık. Belki Müze büyük bir sözdür. Çünkü o bizim, stüdyonun işinin bazısını sergilediğimiz küçük bir barakadan daha fazladır. İçerisinde bizim Ghibli müzesi için yaptığımız kısa filmlerimizin gösterildiği küçük bir tiyatromuz var. Burası için sorumluyum bu yüzden müze için kısa bir filmde çalışıyorum. Hatta Ben, Hiroyuki Morita adında genç bir yönetici tarafından yönetilen yeni bir filmi denetliyorum. Film gelecek yaz Japonya sinemalarında gösterilecek. Denetlemek yöneticilikten çok daha zor. Çünkü benim yapmak istediğim bir çok şeyi o başka türde ister. O sabrın doğru bir testidir.
Japonya da inanılmaz etki yaratan Spirited Away filminiz çalışma metodunuz hakkında herhangi bir şey değiştirdi mi? Hayır. Siz bir filmin başarılı mı yada başarısız mı olacağını yada seyircileri etkileyeceğini asla bilemezsiniz.Her zaman kendime ne olursa olsun söyledim, sonuçların çalışma yolumda etkisine izin vermeyecektim. Büyük bir başarı elde ettikten sonra çalışma şeklimi değiştirmek ahmaklık olur. Bu yöntemler işimi iyi yaptı. (gülüşmeler)
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.