Q: Okulun bir numaralı playboyu: Nanma Minami. Senin kişiliğinden tamamiyle farklı bu karakteri oynamaya nasıl karar verdin? A: Her açıdan, Nanba kadınları seviyor. Tabii ben de seviyorum, ama bu işte ne Nanba kadar becerikliyim, ne de bir playboyum. Cool olmaya falan da çalışmıyorum. Onun karakteri benimkinden tamamiyle farklı, bu yüzden Nanba'yı canlandırırken genelde "sınırımı ne çeşit bir duyguya göre belirlemeliyim" diye düşünüyorum Yurt 2'nin yurt başkanı olarak, onun dizideki rolü sahneyi canlandırmak ve canlı bir atmosfer yaratmak. Bunları düşündüğümde görüyorum ki kendimi sevdiğime emin olmalıyım. Aynı şekilde yine bu nedenle benim yaptığım aptalca şeyleri herkesin benimle birlikte yapması için teşvik edici de olmalıyım.
Q: Ama bu dikkatli bakıldığında, madalyonun diğer yüzünde bu playboy aslında onurlu, cesur ve birçok kouhai tarafından sevilen, desteklenen biri. (kouhai kıdem bakımından daha düşük olan öğrencilerdir, mesela nanbaya da "ruochou" ya da "senpai" denilebilir) A: Eheh, olay bundan ibaret aslında, öyle değil mi? Sanki 1. ve 3. yurt başkanları diğerlerinden üstün gibi, diğerleri de onların peşinden şikayet etmeksizin gidiyorlar, "Ryouchou! Ryouchou!!!" ( Ruouchou yurt başkanlarına verilen isimdir) Ama işte, Nanba'nın, kendi yurdundakilerle olan ilişkisi bir Ryouchou-Kouhai değil de arkadaşlık denilebilir. Kendini onlardan yüksek görmüyor, herkesle yakın ve güzel ilişkileri var, iletişim halindeler. Bu yüzden, karakteri canlandırırken daha özgür davranabiliyorum, kişisel olarak gergin olmuyorum, rahat davranmam yeterli oluyor.
Q: Nanba'yı mangada okuduğun zaman kafanda nasıl bir şey tasarladın?
A: Mangadan sadece Nanba'nın nasıl bir kişiliği olduğunu görebiliyorsunuz. Sonuç olarak ben de çekimlerde onun karakterinin yapabileceği/yapamayacağı şeylere göre kendi yorumumu kattım. Yani şöyle diyeyim, Nanba'nın kişiliğini de göz önünde bulundurarak Shibuya'daki "gerçek" Nanbaların davranışlarını gözlemledim, onları referans olarak kullandım (gülüyorlar). Ama gerçekten, Shibuya'daki insanlar gerçekten benim ödünç almak istediklerime sahiplerdi.
Q: Heh, film seti de gittikçe daha hayat dolu bir yer haline geliyor. A: Yani, sette o kadar çok insan var ki, bazen ağzım açık kalıyorum öyle. Ama herkes kendi rolü için her şeyini ortaya koyuyor, canlandırdıkları karaktere bürünüyor, elinden geleni yapıyor, böyle bir atmosferin oluşmasının en büyük sebebi bu. Tabii bir erkek yatılı okulu hikâyesi olduğu için sette inanılmaz bir enerji var, bu da bayağı eğlenceli hale getiriyor her şeyi. Tabii bir de hepimizin rolümüzü en iyi şekilde oynamak istediğimiz için kuşkusuz hissettiği tatlı bir gerginlik var, ama bence bu bile her şeye tat katıyor.
Q: Çekimler başlamadan ne gibi konuşmalar oluyor? A: Herkesin tahmin edebileceği gibi, kızlar hakkında bayağı bi muhabbet dönüyor. Ama tabii bu bir röportaj olduğu için pek detaya girmeyeceğim (gülüyorlar). Set hakikaten de bir erkek lisesi gibi.
Q: Son olarak, Mizushima Hiro ve Hana-Kimi fanlarına ileteceğiniz bir mesaj var mı? A: Ohsaka Lisesi insana kendi kendine "böyle bi okul hakikaten var olabilir mi?" diye sorduruyor. Birçok açıdan, bence inanılmaz bir okul. Ama ne yazık ki gerçekten böyle bir kurum olması imkânsız. Ama asıl inanılmaz olan bence böyle karakterler yaratılmış olduğu gerçeğidir. Aklımıza elimizden gelenin en iyisini yapmayı koyduk, hikâye de gittikçe ilginçleşiyor, ve bana sorarsanız çok daha ilginçleşecek. Bir bölüm sonra ne olacağını tahmin edemiyorsunuz. Bence dramanın bu kadar sevilmesinin en büyük nedeni de bu. Kendi adıma konuşuyorum, çok "cool" olduğum sahneler varken bile Nanba'nın daha önce hiç farketmediğim bir özelliği ortaya çıkıyor ve aynı zamanda onu canlandırıyorum. Umarım hep bu şekilde devam eder, böyle oynadıkça mutlu oluyorum.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.