Manga, animenin doğumundan çok çok uzun süre önce başlamıştır. Tabiî ki teknolojinin gelişimi ve eğlence anlayışı ile beraber canlandırma sanatı büyük bir sektör olmuştur. Canlandırma sanatının gelişiminde manganın rolü büyüktür. Manga aynı zamanda Japon sanatını ve kültürünü betimler ve Japon kültürü için büyük bir kazançtır. Manga kültürü diğer toplumlarda da farklı şekilde gelişmeye başlamıştır. Oluşan bu akım zamanın tüm gençleri ve yaşlıları arasında popüler olmuştur. Manga şüphesiz anime hayranları tarafından büyük bir öneme sahiptir. Karmaşık ve ilginç hikâyeleri anlamamızda ve çözümlerine ulaşmamızda bize yardımcı olur. Manga terimi çok eski bir Japonca sözcük değildir, iki sözcüğün birleşiminden meydana gelmiştir. 6. ve 7. yüzyıllardaki keşişler takvimlerde zamanı göstermek için tomarlarca hayvansal figürler çizer, bu şekillerle hikâyeler anlatılırdı. Kısmen de olsa hicivin bir formu olarak ortaya çıktı. Bunlara 'Resimsel Sanat' olarak ilk mangalar diye adlandırabiliriz.
Sanatın bir formu olan Manga sözcüğü 17. ve 18. yüzyıllarda ortaya çıkmıştır. Terim ilk defa Hokusai'yi adındaki bir sanatçı tarafından türetilmiştir. Bu kişi zamanın tipik özelliğinde kullanılan tahta kalıplara çok farklı bir felsefe ile resimler çizerdi. İsyankâr bir doğası olarak öğretmenleri arkasından konuşur ve onların metotlarına şiddetle karşı çıkardı. Hokusai kendi sanatını ortaya koymaya karar verdi ve 30.000 sanat parçası üzerinde düşünmeye ve koleksiyonlar toplamaya başladı. Sonunda çıkışı bulur, istediği şeyi bulmuştur. Fransız ve Hollanda felsefelerine ait birçok sanatsal parçalardan 'Manga' olarak adlandırdığı benzersiz yapıtı kadar etkilenmedi. Hokusai için "Manga" eğlendirmek için oluşturulan hikâyelerdeki karakterler ve küçük ayrıntılarda dikkat çeken bir sanat değil, anlamlı bir sanat parçalarıydı. Hokusai'nin Manga terimi 'Acayip Resimler' anlamındaydı. Bunun nedeni resmi yaparken fırçaların ve çizim malzemelerin rastgele kendine bir yol çiziyordu bu yüzden terime 'Acayip' demiştir. Japonlar Hokusai'nin çizdiği özgür ve akıcı sanatın ayrıntılı doğasını tanıyarak birçok önde gelen Japon sanatçı ondan etkilenmiştir. Oluşturulan hikâyeler ve karakterler Hokusai'nin özgür yaklaşımından etkilenerek ortaya çıkmaya başlamıştır. Geçmişteki manga sanatçılarının anlatmak istediği şeyleri açık bir şekilde ifade ettiğini anlayabiliyoruz. Hokusai'nin bu yeni stili ile yeni farklı bir anlayış çıkmasına rağmen 20. yüzyılın başlarına kadar 'Manga' hikâyeleri başlayamadı.
Manga'nın Başlangıcı
20 inci yüzyıla kadar, Japonya'nın kapıları diğer ülkelere ve özellikle batı toplumuna açıktı. Onların farklı yaşam biçimleri ve yaşama tarzı, Japon insanlarının ilgisini çekiyordu. Özellikle Amerikan tarzı eğlence anlayışı ve beraberinde getirdiği icatlar ile eğlence sektörlerinin değişik versiyonları Japon toplumuna girdi. Getirilen eğlence anlayışından biride "comic strip' adındaki çizgi romanlardır. Bütün bunlar Amerika ve batı kültürü ile Japonları değiştirmeye yönelikti ama tüm bunlar Japonlar için bir katalizör görevi yaparak kendine farklı bir yön vermeye itmiştir. 20. yüzyılın başlarında Joseph Pulitzer, 'New York World' gazetesinde ilk olarak "comic strips" yani çizgi roman yayımlayarak büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu çizimler basit ve tek resimli ifadelerdi ve zamana göre bir sıralamada hikâye anlatılmaktaydı. Gazetelerin önemini vurgulamak için ortaya atılmıştı ama 'Yellow Kid' gibi çizgi romanlar daha büyük bir etki yaratarak bu resimler Amerikan halkı tarafından ilgi çekti ve gazetelerden daha fazla ünlü olmuştur. Gazete sahipleri bu başarıdan dolayı rahatsız olmuşlardı hatta mahkemeye gitmeyi gönüllülerdir.
Japonlar komik tarzdan etkilenerek, doğu kültürel sahillerinde yaşayan birkaç insan tarafından kendinelerine özgü çizgi roman ve karikatürler oluşturmaya başladılar bunlardan biri de Ippei Okamotoydu ve Pulitzer'ın gazetesindeki işten etkilenerek kendi karikatürünü ve çizgi romanını oluşturmaya başlamıştır. Dış etkilerle başlayan birçok şey gibi Okamoto'nun ve diğerlerinin çalışmaları da batıdaki gibiydi. Tek fark okuma şekli oldu. Manga sağdan sola doğru okunurken batıdaki çizgi romanlar soldan sağa doğru okunuyordu.
Savaş zamanında Japon çizgi romanları ve karikatürleri birçok maksada hizmet etmiştir. Şakayı ve komediyi kullanarak batı çizgi romanlarında olduğu gibi propaganda amacı olarak kullanıldı. Karikatürlerdeki hicivler sayesinde ülke ve askerlerin yararlarına kullanıldı. Müttefiklerin ezici galibiyeti ile savaşın kaybedilmesinden sonra birçok Japon karikatürist galipler tarafından sansürlendi ve bu durumla beraber Japon mangasında gelişim durdu. Saha sonra Osamu Tezuka ile beraber ilk modern mangaya şekil verildi. Onunla beraber manga ve anime sanayisi başlayacaktı. Bugün bile Japon kültüründe önemli bir yeri vardır
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.